
Ak parti Kırıkhan eski ilçe başkan yardımcısı Ali Çiftçiler, Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul edilen Libya tezkeresi ile ilgili yazılı basın açıklaması yayınladı.
ÇİFTÇİLER Yazılı açıklamasında; “Libya tezkeresi Meclis Genel Kurulu'nda yapılan oylamada 325 oyla kabul edildi. Tezkereye 184 ret oyu verildi. Sözlerime başlamadan önce Ülke bekası söz konusu olduğunda siyasi ve şahsi çıkar düşünmeden hükümetimize destek veren Cumhur İttifakı Ortağımız Milliyetçi Hareket Partisinin Bilge Lideri Genel Başkan Dr. Sayın Devlet Bahçeli beye ve onun nazarında bütün teşkilatına ve Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici ve bütün Teşkilatlarına teşekkür ederim.
Bugün Libya ile ne işimiz var diyenlere, Doğu Akdeniz’de yaşananlara bakmalarını tavsiye ediyorum. Akdeniz’e kıyısı olmayan ülkelerin neden orada olduğunu sorgulamaları gerekir. Bugün Türkiye, Doğu Akdeniz’de kendi güvenliği ve Kıbrıs’ın güvenliği konusunda önemli bir adım daha attı. Bununla birlikte Libya ile tarihi ve kültürel bağlarımız söz konusu. Libya bize Osmanlı’nın yadigârı. Libya’da ecdadımızın, Gazi Mustafa Kemal'in hatıraları var. Ayrıca Türkiye ile Libya arasında Akdeniz’de deniz yetki alanlarının sınırlarının belirlendiği tarihi bir mutabakatı 5 Aralık 2019’da imzaladık. Yine sonrasında iki ülke arasında Güvenlik ve Askeri İşbirliği Mutabakatı kabul edildi. Bu anlaşmaların sağlıklı bir şekilde uygulanması için orada olmamız gerekiyor.
Libya’nın toprak bütünlüğünden, istikrarından ve barış ortamının tesis edilmesinden yanayız. Darbeci generalin yanında yer almıyoruz. Bizler BM’nin de tanıdığı, Libya'nın meşru hükümetinin yanında yer alıyoruz.
ABD ve diğer Avrupa ülkelerinin Hafter’i desteklemelerinin en büyük sebebi Libya’da BM’nin tanıdığı mevcut yönetimi darbe ile devirip, kukla Hafter’i getirip Libya ile imzaladığımız Deniz yetki sınırlandırma anlaşmasını kanunsuzca bozup Doğu Akdeniz’de Türkiye’yi saf dışı bırakmaktır.
"MAVİ VATAN KADERİNE TERK EDİLEMEZ"
Güney Kıbrıs Rum yönetimi enerji arama ve çıkarma faaliyetlerinde ABD, İtalya ve Fransa gibi bölge dışındaki aktörlerle, enerji iletimi için ise İsrail, Mısır ve Yunanistan gibi bölgedeki aktörlerle iş birliği çalışmaları yapıyor. İsrail, Mısır gibi ülkeler bölgede doğalgaz dağıtım merkezi olmayı istiyor. Doğu Akdeniz’de doğalgaz ve petrol aramaları için bulunan ülkeler, burada Türkiye’nin varlığını istemiyor. Alan hâkimiyeti oluşturma çabalarına, ülkemizin ve KKTC’nin haklarının gasp edilmesine izin veremeyiz. Türkiye olarak, yarın Doğu Akdeniz’de yaşanabilecek sıkıntılara karşı stratejik tedbirler almak zorundayız. Libya’da olmak Doğu Akdeniz’deki haklarımızdan vazgeçmek ya da vazgeçmemek anlamına geliyor. Mavi Vatan kaderine terk edilemez.
Bütün bu yaşananlardan sonra bütün Dünya bir kez daha şunu görmüştür ki, Dünya Lideri Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan siyasi istikbalini değil Ulusal güvenliğimiz ve Ülkemizin geleceği için dünyaya kafa tutuyor. Bunu artık içimizdeki Libya tezkeresine hayır diyenlerinde görmesi lazım” dedi.