YETERSİZLERİ İŞ BAŞINA GETİRİP YETERLİLERİ YÖNETMEK « Kırıkhan Olay Gazetesi-Hatay'da Hızlı doğru tarafsız haberciliğin merkezi

7 Mayıs 2024 - 09:57

YETERSİZLERİ İŞ BAŞINA GETİRİP YETERLİLERİ YÖNETMEK

YETERSİZLERİ İŞ BAŞINA GETİRİP YETERLİLERİ YÖNETMEK
Son Güncelleme :

16 Şubat 2024 - 13:50

Personeller arasında ceza ve ödül olayına doğru bakmak gerekir. Başarısızı cezalandırmak yerine başarılıyı ödüllendirmek daha doğru bir yaklaşımdır. Objektif kriterlerle başarılı olan ödüllendirildiğinde hiç kimse itiraz etmez. Ama çeşitli sebeplere sıradanlığı ödüllendirmek başarılı olanlar açısından büyük bir haksızlık olur.

Bazı makamlar ehliyet sahibi insanlara verilmelidir. Ehliyetsizlere makam verip, ehliyetlileri yönetmeye kalkışmak zulümdür. Bilgisizler bir yerlere gelecek ama işi bilgililer yapacak. Burada adaletten, hakkaniyetten bahsedemeyiz. Liyakatliler varken liyakatsizlere verilen her unvan, makam adaletsizliktir. Ayrıca başarısızlığa atılan bir adımdır. Ayakların baş, başların ayak olduğu yerlerde başarısızlık, huzursuzluk kaçınılmazdır. Son zamanlarda birçok yerde yönetilen tiplerin yönetici, yönetici tiplerin de yönetilen konumuna sokulduğunu görüyoruz.

Bazı makamları layık olana, liyakatli olana vermeyip de hak etmeyenlere verip hak edenleri ezerek cezalandıranlara bir kıssa:

 

DEVECİ İLE DEVESİ

Adam uzun yıllar devesiyle taşımacılık yapmış. Yaşlanan deve yolun sonuna gelmiş. Artık öleceğini anlayınca:

– Sahibimi çağırın da helallik vereyim, demiş.

Devenin sahibi:

– Ne hakkı varmış ki bende? demiş. Demiş ama yine de merak etmiş. Dayanamayıp devesinin yanına gitmiş.

– Ne hakkın var ki bende? demiş.

Deve:

– Öyle deme! Benim taşıma gücüm belliyken, sen bunun iki katı çuval yüklerdin bana. Bu hakkımı helal ediyorum sana.

– İkinci olarak; benim günlük 10 kg yiyeceğe ihtiyacım varken, sen hep 8 kg verir kalanı vermezdin. Bu hakkımı da helal ediyorum.

– Üç günlük yolu iki günde gitmem için sopayla döverdin beni. Bu hakkımı da helal ediyorum.

– Hatta bir yavrum olmuştu. Onu kesmiş, misafirlerinle bir güzel yemiştiniz. Bu hakkımı da helal ediyorum.

– Amma bir hakkım var ki, onu asla helal etmeyeceğim. Mahşerde bunu senden soracağım.

Sahibi merakla sormuş.

– Nedir o?

– Her seferinde ben yolu bildiğim halde, tüm yükü ben taşıdığım halde, yularımı eşeğe verirdin. Beni eşeğe mahkûm ederdin ya, işte bu hakkımı helal etmeyeceğim!

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.